Bugün yansıtmadan bahsetmek gerek.
Yansıtma bir savunma mekanizmasıdır. Kendi ile yüzleşmemiş ve henüz iç barışını tahsis edememiş olan insanlar bu davranış bozukluğuna daha çok meyil ederler. Kendilerinde olan eksiklik olarak gördükleri şeyleri karşılarındakine suçlar nitelikte söyleyerek savunma geliştirmektir aslında. Değer yargılarında kendilerine yakıştıramadıkları şeyleri ya da davranışları karşısındaki yapmışcasına onu suçlar ve itham ederler. Oysa kendi yaptıklarıdır o aslında. Egonun tahammül edemediği durumlarda ortaya çıkar. Genellikle kişilik zaafiyetlerinden ve aşağılık kompleksi ile paranoyanın alt unsurlarının eşlik ettiği ego kaygısından kaynaklanır. Ego ne yaptığını bilir ve bundan rahatsızlık duyar ancak kabullenemez. Ve karşısındakine yansıtarak bu işin içinden çıkmaya çalışır. Bilinç düzeyinde aslında konuya vakıf olmamanın ya da bilgi yetersizliğinin egoda yarattığı tutarsızlık, belirsizlik ve sapma ile yanılgıya düşer ve zan üretir. Bu nedenle de karşısındakini zan altında bırakacak şekilde kendi içsel sıkıntısını yansıtır. Sanırım en yalın tanımlaması kişinin kendi alt kusur ve yanlışlarını karşısındakine mal ederek ona yansıtmasıdır.
Bazense aşağılık kompleksinin sonucu kendi eksikliklerini ödünlendirme yoluna giderek kibir ve büyüklenme olarakta karşımıza çıkabilir bu tip karakterler. Kendini ayrıcalıklı, üstün görme ve gösterme şeklinde de görülürler. Kibir en tipik halidir belkide.
Suçunu inkar etmek, başkasının üzerine atmak, kusurlarını reddetmek, kendi yaptığı makbul olmayan davranışları normalmiş ve hakkıymış gibi görmek, kendini mükemmel görüp başkalarını küçümsemek, aslında kendinde olmayan erdemleri varmış gibi göstermek ve karşısındakinde yokmuş gibi kabul etmek, kendinden üstün olduğunu düşündüklerini tehdit olarak algılayıp sırf bu nedenle küçük düşürmek, yargılamak, kınamak ve eleştirmek, bilmişlik taslamak sindirmek ve ezmeye çalışmak, yönlendirmek ve yönetmeye kalkmak şeklinde kendini gösterebilir. Bunlar kendi eksikliklerinin yansıması olarak ortaya çıkarlar. Çoklukla alaycı tavırla dalga geçer tarzda yapması aşağılayıcı, saygısızca ve yukarıdan bakan bir duruş ile yapması dikkat çekicidir.
Ego zaafiyeti dikkat çekmeye yöneltir. Sürekli mevzuunun içinde hatta odağında olmak isterler. Çünkü sevilmeye ve ilgiye muhtaçtırlar. Saygı göstermez ama saygı beklerler. Alınganlık ve güven problemleri vardır. Sürekli pohpohlanma ve onaylanma istekleri bunu destekler. Aslında kuşku içini kemirir ama dışarıya son derece kendinden emin tavır sergilerler.
Tüm bunlarla kendilerine yapay bir ego tatmini sağlar ve kendilerine yapay bir haklılık sağlamış olurlar.. Zaten sadece kendini haklı görmeye muhtaçtır. Ancak bu gerçek bir tatmin ve haklılık değil, sadece kendi yanılgısıdır.
İleri safhalarda bu tip kişilik bozukluğuna sahip insanların profesyonel destek alması şart. Bunlardan etrafımızda çok var. Sosyolog ya da psikolog değilim ancak kişisel gözlemlerim benim sosyal çevremde gayet narsist ve yansıtmayı sonuna kadar yaşayan çok kişilik bozukluğuna sahip insan olduğu yönünde..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder