Enver Karagöz deyince, Enver Karagöz öyle sıradan bir adam değil. Artvin'de öğretmen ve sıkı bir sendikacıydı. 12 Eylülde kalan yüzbinlerce insan gibi göz altına alındı, türlü türlü işkencelerden geçirildi ve şerefsizleri hiç birisi kesmemiş olmalı ki sonunda gırtlağına kaynar su dökülerek ses tellerinin zarar görmesine neden olunan sessizliğe mahkum edilmiş bir öğretmendir.
Can babanın da dediği gibi Şili nin sembolü haline gelen Victor Jara ile çok paralel bir hikayesi var. Victor Jara da benzer şekilde Pinotchet darbe yaptıktan sonra göz altına alınmış ve kendisi gibi olan diğer sosyalistlerle birliktetoplandığı stadyumda gitar çalmaya başlamıştır. Sonrasında stadyumdaki herkes tarafından söylenmeye başlanınca tabi başlatanın bulunması o kadarda uzun sürmemiş. Önce parmaklarını kırmışlar, susturamayınca dilini kesmişler, o da yetmemiş bileklerinden ellerini kesmişler ki bir daha gitar çalamasın. O da ıslıkla devam etmiş çalmaya türküsünü.. Çaldığı şarkı olan Venseremos yıllar sonra bizim Grup Yorum tarafından da Türkçe sözlerle seslendirilmiştir. Devrimciliği Fransızlara ait sanan Édith Piaf hayranlarının bu hikayeden öğrenmesi gereken çok şey var aslında ama yeni nesli bırak bizim neslin bile anlamasını beklemek sanırım sadece ütopya..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder