Dedim ya dün Bodrum'a gittim diye, gittiğimde epeydir planladığım işi eyleme koymaya karar verdim ve kutu aldım. Şarap kutusu.. Ama hikayesi gittim aldımdan biraz daha uzun.. Benim için önemli ve bana güzel şeyler katan birine doğum günü hediyesi olarak şarap göndermeye karar verdim. Ama öyle dandun göndermek te istemiyordum. Şık bir kutusu olsun, ileride isterse salonun bir köşesine koyup değerlendirebilsin arzusundaydım. Yaparmı? onun zevkine ya da evinin dekorasyonuna uyarmı orasını bilemem tabi.
Bir haftadır falan araştırıyordum ama bir türlü kafama göre birşey de denk gelmedi. İnternetten birşeyler almak hoşuma gitmiyor. Yurtdışından falan olunca sıkıntı görmüyorum ama bizimkilere o konuda güvenemiyorum. Etrafa sordum soruşturdum, havalimanındaki freeshop taki arkadaşlara falanda araştırttım ama bulamadım. Derken Mudo'nun internet sitesinde tam istediğim gibi bir kutu buldum. Eskitilmiş görüntülü, gerçek ahşap ve üzerinde kapağını sabitleyebileceğiniz bir çengeli de var. %100 ahanda bu diyebileceğim bir ürün değil ama en yakını buydu diyebilirim. İşte böyle birşey..
Önce mudo'nun call center'ını arayıp Bodrum mağazalarında olup olmadığını teyid etmiştim zaten. Mağazanın yerini bulduğumda önce ne istediğimi anlamadılar. Deri kaplı şarap kutularını falan gösteriyorlardı. Bana deri kaplı şeyler cüzdanı anımsattıkları için hep maskülen gelmiştir. Tezgahtar bayana telefonumdan resmini gösterince aradı buldu istediğim kutuyu sonunda.. Yaşasın teknoloji. Ve kutuyu da temin ettikten sonra bugünkü kargoya neredeyse hazırdım. Öyle kutuya koy gönder de olmadı. Şarabı çok öncesinde almıştım zaten. Two oceans güzel şaraptır. İçimi yumuşak, hafif tatlımsı. Peynir ve çekirdeksiz üzüm eşliğinde süper içimlik tadı var. Hele bir de temiz havadaysan... Hafif iyot kokusu ile süper gidiyor.. Ben zaten genel olarak bu tip şarapları seviyorum. Güney Afrika şarapları gerçekten bu konuda başarılılar.. En azından benim zevkime daha uygunlar diyebilirim sanırım. Umarım o da beğenir. Neyse, bugün öğlen güneşli hava olunca ofisten kaçıp direk saman arama işine giriştim. Boş kutunun içindeki şişe gibi gözükmesini istemiyordum çünkü. Civar köyleri dolaşırken yol kenarındaki çiftliklerden saman balyaladıklarını gördüm. Rica ettim sağolsunlar bir poşetin içine bol miktarda koyup verdiler. Yok yok merak etmeyin fazlasını yemedim. :)) Onları şarap kutusuna yerleştirip içine de şarabı koyunca işin çoğu bitmişti aslında. Gayette güzel oldu. İş geriye saman kağıdı bulup "Mutlu Yaşlar" yazmaya kalmıştı. Beyaz kağıda yazınca çok gıcık gözüküyor. Sevmiyorum beyaz kağıdı.
Neyse onu da hallettikten sonra kargoya verdik doğumgünü hediyemizi.. Umarım kabul eder muhatabı.. Kargocu teyzeye defaten bak pazartesi teslim edeceksiniz dedim ama emin değilim anladığından. Neyse en geç pazartesi günü anlarız değilmi.. İşte böyle birşey..
Düşündüm de umarım bu satırları okumuyordur... :/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder